12 Kasım 2012 Pazartesi

Dikkat Ayı Çıkabilir.

Dün ayılar olarakta bilinen Memphis takımı tam bir playoff sertliği ve havasıyla güçlü rakibi Miami'yi tabiri caizse ezerek yendi.
Gay ve Zach'ın performansları bir yana dışardan sniper görevini üzerine alan Ellington hançeri hep umutlanırken kalbine sapladı Miami'nin.

Brooklyn ise kolay geçmesini beklediğim Magic maçını zora sokmak için epey uğraştı. Brooklynde işler hiç yolunda gitmiyor aslında. Son 2 maçta alınan Magic galibiyetleri yalancı bi bahardan ibaret.Geleceği epey karanlık şuanda Nets'in.

Clippers ise Atlantayı rahat geçti. Chris Paul'un böyle farkını koyduğu maçları kazanmaması mümkün değil zaten Clippers'ın. Yalnız Del Negro'nun farkı 20ye cıkarması ve maçın bitimine 4 dakika kala yedekleri kenara alıp ilk 5i sahaya sürmesine anlam veremedim. Sanırım farkın kapanmasından korkuyordu. Selcuk Sahin'i almadıgına sükredelim napalım:)

Oklahamaya geçersek Cavs karşısında maça kötü başlasalarda Westbrook ,Martin ve Durant'ın iyi şut performansıyla maçı farklı kazandılar ama gene umut vermediler..
Oyun içinde organizasyonda büyük kopukluklar var ve bu kopukluklar büyük maçlarda başına bela olacak Thunder'ın

Son olarakta Lakers evinde King'i rahat geçti. Bu sabah itibariyle yeni koçları Knicksten tanıdığımız geçen sene kovulan D'Antoni. İlginç bi seçim olmuş,şahsi fikrim Brown'dan daha iyi bir koç ama Lakers'la uyuşabileceklermi soru işareti.

Zaman bu konuda bize en doğru şeyi söyleyecek..

11 Kasım 2012 Pazar

Gencim Güzelim Seni Üzerim

Dün bu sözü Bobcats'in genç yıldızları Kemba Walker ve yeni çaylağı Kidd-Gilchrist maç içinde defalarca geriye düşmelerine rağmen adeta yüreklerini koydular ve vazgeçmemenin ödülünü önce maçı uzatıp sonrada maçı kazanarak aldılar.

Kidd-Gilhrist'in 25 sayı 12 asist Kemba Walker'ın 26 sayı 6 ribaund 7 asist 8 top çalma istatistiğiyle büyüdüğü maçta Mavs'a şok bi mağlubiyet yaşattılar..

Bu sezon bu ikilinin yanında Irving ve Waiters ikilisini izlemekte zevk gerçekten.

Boston'ı deplasmanda yenip kanadaya Raptors deplasmanına uçan Sixers ise rakibini rahat geçti. Celtics ise Ersanlı Bucks'u deplasmanda yenerek bi hafta önceki maçın intikamı aldı. Özellikle son çeyrek büyük çekişme vardı. Paul Pierce ve Ellis düelloya girmişlerdi.
Ayrıca Rondo dun gece 10 asist yaparak ust uste 30. macinda (normal sezon) 10+ asist yapmis oldu ve J.Stockton'la paylastigi 3. sirayi devralmis oldu. Ilk iki sira asagidaki gibiymis

1. Magic Johnson [1983-1984] 44 games
2. John Stockton [1989] 37 games
3. Rajon Rondo [2012-2013] 30 games
4. John Stockton [1992] 29 games

Gecenin en rahat takımları ise Utah ve Houston'dı  Utah Phoenix'i Houstonda Detroit'i rahat geçtiler.. Ömer Aşık gene double double'ını yaparak kendine güvenenenleri yanıltmamaya devam ediyor.

İndianapoliste ise Baskent ekibini konuk eden İndiana'da rakibini zor belada olsa geçmesini bildi. Lige iyi bi giriş yaptıktan sonra Clippers'a kaybeden Spurs Parker'ın oynamadığı maçta Portland deplasmanından çıkmasını bildi. Chicago Bulls ise Minnesotayı çok kötü oynamasına rağmen yenmeyi başardı.

Gecenin bi baska ilginc karşılaşmasıda 2 kez uzatmaya giden Denver Golden State maçı oldu. Denver galip gelen taraf oldu ve çıkışını sürdürdü..

Bu seneki genç oyuncular lige damgalarını vuracakları bi sezon bizi bekliyor sanki:)

 

10 Kasım 2012 Cumartesi

Maestro

Dün gece bu kelimenin sözlük anlamının karşısında Rajon Rondo olmalıydı. Çoğu insan onun şutu olmadığı için hala iyi bi guard olmadığını düşünsede ben tam tersini düşünüyorum..İnanılmaz bir oyun görüşüne sahip olması,şutunun o kadar kötü olması çokta önemli kılmıyor. Dün tam tamına 20 asist yapan Rondo'nun bu çabası mağlubiyete engel olamadı..

Celtics hep bahsettiğim gibi sezon başı sendromunu yaşıyor ancak bi 5-6 maçlık süreçten sonra artık gerçek Celtics'i izleyeceğimizi düşünüyorum.

Carmelo ve Mayo'nun aşık atışması şeklinde geçen Knicks Mavs maçında ise gülen taraf Knicks oldu ve 6/6 yapmış oldular. Amare'nin yokluğu takımı bana göre olumlu etkileyen bi olay,onun dönüşü dengeleri bozucaktır.

Miami Wade'den yoksun çıktığı Atlanta deplasmanında zorda olsa kazanmasını bildi. Lebron James triple double'ı tek asistle kaçırdı.Atlantada ise Jeff Teague dikkatleri üzerine çekti 8/7 şut isabeti 20 sayı 11 asist ile.

Spurs tadı tuzu olmayan Sacramento'yu rahat bi oyunla ve geniş bi rotasyonla yendi. Bi diğer rahat galibiyet alan takım ise Paramparça olmuş Magic'i yenen Nets oldu..

Oklahama ise Westbrook'un gene berbat oynadığı bi maçı İbaka'nın ekstra skorer olarak Durant'a yardım etmesiyle geçti kötü Detroit'i.
Westbrook'un her maç bu kadar saçmalaması gerçekten ibretlik bir durum.

Batı'nın potansiyelli takımlarından Denver ve Minnesota ise rakiplerini evlerinde geçmesini bildi. Doğuda ise çaylakları 1 maç aradan sonra tekrar parkelere dönen Nola Bobcats'i bozguna uğrattı.

Temsilcilerimizin takımları ve performansları ise dün fena değildi. Özellikle Ömer Aşık 2 maç üstüste double double yaparak dikkatleri üzerine çekti. 13 ribaund 10 sayı ile oynamasına ragmen bu istatistik Houston'ın kazanmasına yetmedi zorlu Memphis deplasmanında..

Ersanity ise sezon basından beri biraz toparlanmış göründü. 11 sayı  ile bitirdi maçı ve Bucks zayıf Wizards karşısında galip geldi.

Gecenin en sükseli galibiyeti ise hiç süphesiz Phoenix'e aitti.İlk çeyreği 37-16 Cavs üstünlüğü ile bittiğinde geri dönüş imkansız derken Nba'nin sloganı olan What amazing happens kuralı işledi ve 107-105 kazandı maçı Phoenix.Galibiyetin baş mimarları Dragic ve benchten kopup gelen Brown oldu..

Gecenin en son maçında ise olaylı bi günün arkasından koç Mike Brown'u kovan Lakers GSW'yi Blackmamba'nın dominant oyunuyla rahat geçti.

Şimdi akıllarda tek bi soru var. Phil Jackson Lakers'a o berbat Dallas serisinden sonra(4-0) geri dönecekmi..

eğer dönerse bu kadroyla bikaç yıl sürecek bi hanedanlık kurabilir..Lakers için oldukça kritik günler başladı..

9 Kasım 2012 Cuma

MVP of the last 2 days: Deandre Jordan.

Spurs maçında 20 sayı 11 ribaund 4 blok 2 top çalma istatistiğinden sonra dün gecede Portland karşısında 21 sayı 8 ribaund 1 asist 1 blok istatistikleriyle 2 maçıda kazandıran x-factor oldu Deandre Jordan..

Ben kendi adıma kendisinin oyun stilini pek beğenmiyorum. Çünkü savunma anlamında oldukça yetersiz,hücum yönünde çok çeşitli olmadığı için bence kısıtlı bi oyuncu ancak 2 gündür gösterdiği performansada saygı göstermek gerekir diye düşünüyorum:)

Dün Lillard-Chris Paul eşleşmesini izlemek keyifliydi çünkü Lillard'ın bi 5-6 sene sonraki hali Chris Paul seviyesinde olacaktır.. Dün gayette iyi savundu Lillard Paul'u ve savunmasınında,oyun zekası,hücumu kadar etkili olduğunuda gösterdi.

Deande Jordan ve Jamal'ın etkili oyunuyla Portland'ı geçmesini bildi Clippers.. Cavaliers yenilgisinden sonra önce Spurs arkasından Portland'ı yenerek ciddi bi reaksiyon gösterdiler,bakalım nereye kadar gidebilecekler..

Gecenin diğer maçıda Rose'suz Bulls Oklahamayı ağırladı..

Şu bi gerçekki tamam Westbrook kötü oynuyor ve kötü oynatıyor takımı ama Durant'ta çok formsuz.. Belki onu bu kadar formsuz gösteren Westbrook'un Oklahama hücumlarını ben tek siz hepinizmişçesine kullanmasıda olabilir ama en basit atışları bile kaçırıyordu dün Durant. oldukça isteksiz.. Durant'ın bu isteksizliği sadece 2 serbest atış kullanmasındanda anlayabiliriz aslında..

Bişeyler yolunda gitmiyor Oklahamada, özellikle Brooksla aralarında ciddi bi soğukluk olduğunu hissettim dün maçı izlerken.. Böyle olursa Batıdaki takımların ekmeklerine yağ sürerler..

8 Kasım 2012 Perşembe

Bitmeyen Sezon Başı Sendromu

Celtics öyle garip bir takım ki, böylesine winner hüviyetinde olup her sene bu kadar kötü başlamayı nasıl beceriyolar anlamak mümkün değil.
Kötü başlangıçı sadece mağlubiyet olarak söylemiyorum, kötü oyundan bahsediyorum tamamen.
Geçen senelerde yaşlı oyuncuların geç form tutmasıyla alakalı bi durum sanırım derken, bu sene kadronun epey bi bolluk yaşamasıda buna engel olamıyor ne yazık ki.

Dün Wizards'ı uzatmalarda zorlanarak geçerken işte bu söylediklerim geçiyodu aklımdan. Bi takım düşünün ki her sezon bu sendromu yaşasın.. ne diyelim gerçekten ilginç.

Bi diğer hanedanlığa geçersek Lakers Salt Lake City deplasmanında feci çarpılmış. Sanırım Obama'nın seçimi kazanmasından sonra hepimiz Romney'iz diyerek Utah camiası olarak intikam almış olabilirler Los Angeles'lılardan:)
Spursta harika sezon başlangıcını Clippers deplasmanında bitirmiş. Chris Paul ile Parker eşleşmesi geçen seneki playofflardan beri en merak ettiğim eşleşmelerden biriydi. Gene birbirlerini kitlemeyi başardılar. Ve kazanan Clippers oldu..

İki maç üstüste Knicks'in gazabına uğrayan Sixers ise bi kamyon eksiği olan,kanadı kolu kırık Hornets deplasmanında rahat kazandığını görüyoruz.. Jrue'ye bi paragraf açacak olursak. Bu sene geçen senenin üstüne çok şey koymuş. Onu izlemek çok keyifli.

Memphis-Bucks macında ise Memphis'in sert oyununa Bucks'un kırılgan yapısı dayanamamış ağır bi maglubiyet almışlar evlerinde. Ersanity kontrat aldıktan sonra yatış pozisyonuna geçmiş ne yazık ki. Çok ama çok kötü durumda kendisi..

Bi diğer temsilcimiz Ömer Aşık'ın takımı Houston ise evinde Batının efektif takımlarından olan Denver'a kaybetmiş. Harden'ın Lin'le aynı takımda oynaması bana pek mümkün gibi gelmesede biraz daha takip etmekte fayda var texaslıları.

Texas demişken Baba olan Brand, sakat olan Marion ve Dirk'ten yoksun cıktığı Toronto maçını kazanmasını bilmiş Mavs. Belki Raptorsta Lowry sakat olmasaydı burdan bi süpriz olmayacak bi galibiyet cıkarabilirdi kanadalılar..

Son şampiyon Miami ise Nets'i cok agır bi maglubiyeti ugratmış. Brooklyn Nets aslında iyi bi organizasyon olmak için yola çıkmıştı ancak Koca takımı bi şarkıcıya bırakırsanız bu gibi durumlarada alısık olmanız gerekiyor.Brooklyn'i karanlık bi sezon bekliyor..

Diğer maçlara geçersek

Phoenix kedileri Gortat'ın ve benchten gelen Brown'un etkili oyunuyla geçerken, GSW ise İrving'in gene insan üstü performans gösterdiği Cavs'ı Curry'nin etkili oyunuyla geçti.
Minnesota ise seriyi bozmadı ve Magic maçından galibiyetle ayrılan taraf oldu.

Grangerın 3 aylık yokluğuyla sarsılan Pacers ise Josh Smith ve arkadaşlarına  teslim oldular.. Atlanta için zor bi maç olduğunu söylemek mümkün..Henüz Drew'inde takıma bi çok şeyi oturtamadığı ortada..

Son olarakta Gecenin en reytingi düşük olan maçta Sacramento Detroiti geçmesini bildi. Bu iki takımın oynadığı basketbol bu ligden ihraç olmalarını sağlayacak bi neden aslında ama organizasyonda böyle bişey yok ne yazık ki:)

 

7 Kasım 2012 Çarşamba

Obama'nın Gölgesinde Basketbol Gecesi.

Dün tüm dünyanın kitlendiği Amerika Başkanlık seçimi Nba tribünlerini ve reytinglerinide vurdu. Ama herşeyden önce bi basketbol aşığı olarak ben tabii ki basketbol bi yana dünya bir yana diyerek nba'yi takip ettim Rockeller Center'da habire seçim fotograflarını paylaşan arkadaşlarıma inat hemde:)

Geceyi Bulls evinde Magic'le açtı. Takaslardan sonra takımı dımdızlak bırakan Magic GM'sine rağmen takım direniyor,savaşıyor saygıyı sonuna kadar hakediyolar. SVG ve Otis Smith'in ayrılması Magic'in önünü açabilir diyordum fakat Howard takasından sonra takıma tek kattıgı isim Affalo olan bi adamın Otis Smith'in akrabası felan olduğunu düşünmeme sebep oldu:)

Bulls ta dün gece Deng ve Noah'ın üstün uğraşlarıyla dikkati çektiler ve galibiyette büyük rol oynadılar.. Magic'te ise Affalo tüm intisiyatifi üzerine almasına rağmen takımını galibiyete taşıyamadı, yenildiler ama ezilmediler diyebiliriz..

Gecenin 2. maçında ise Toronto açısından büyük bi şanssızlık yaşandı ve maç orda koptu diyebiliriz. Şuan Raptors'ın can damarı hüviyetine bürünen Lowry,dün çok kötü bi pozisyonda ayak bileğinden sakatlandı. Ne kadar sakat kalıcağını bilmiyoruz ama akşam Dallas'a karşı oynayabilecek diyende var,4 hafta oynamayacak diyende hangisi doğru bilmiyorum ama dünkü pozisyona bakacak olursak en azından bugünkü dallas macını kaçırması çok olası.

Dünkü maça gelirsek Oklahama çok zorlanmadan kazandı diyebiliriz. Yalnız hala güven vermedikleride açıkça ortada.

Gecenin kapanışınıda Denver evinde Detroit'i yenerek yaptı. Detroit gerçekten ligin belkide en dram takımı. hücumda ve savunmada o kadar akılalmaz tutulmalar yaşıyolarki rakiplerinin onları sürklase etmeleri için özel olarak uğraşıyolar resmen.

Dünde Iggy ve Lawson bu zaafı iyi kullandı ve balyozu detroit'in kafasına vurdu..

Detroit taraftarını sanırım en az bi 10 sene daha eziyetli günler bekliyor..

6 Kasım 2012 Salı

İrving ve Waiters

Cavaliers'in hikayesi o kadar entresan ki. Sadece bikaç sene öncesine kadar yeryüzünün en iyi basketbolcusuna sahip,sürekli playofflarda boy gösteren ve hatta konferans finaline kadar çıkan bi takımken. O oyuncunuzun size verdiği sözleri unutup, yüzük için başka maceralara geçerken sizi bırakması ve takımın dibe vurması..

Dibi görmelerindeki en büyük hayır, Kyrie İrving'i 1. sıradan draft etmeleri oldu derken bu senede draft edilen Don Waiters ile lottery takımı olmanın kaymağını yediler diyebiliriz.

İşte bu ikili dün Clippers deplasmanında öyle bi performans gösterdiler ki, Clippers'ı tam bi drama sürüklediler.

Bu tip galibiyetleri bu sene daha çok görebiliriz Cavs maçlarında. Çünkü bu ikilinin inanılmaz bi patlayıcılığı var.Bakalım bu sene onları takip etmek epey eğlenceli olacak.


Dün gece hazır patlayıcılık demişken Portland'ında O.J. Mayo'nun gazabına uğramasından bahsetmezsek olmaz.tam 8/6 üçlük performansı ve maçın kırılma anlarında soktuğu şutlarla rakibi sürklase etti.

Rashaed Wallace'ada bi selam çakmazsak olmaz :) Daha bigün önce MSG'de Sixers'i deviren Knicks, dün daha farklı bi tarifeyle deplasmandada kazanan taraf oldu. Knicks'in oyun şablonu her ne kadar şuta dayalı olsada keyif verdikleri kesin oynadıkları basketle.. 3.ceyregin sonunda farkın 20lere dayanmasıyla son ceyrekte bol bol süre imkanı bulan Wallace el üstü 3lükleriyle Knicks'leleri epey bi coşturdu dün gece:)

Gecenin en sükseli galibiyetini ise Neredeyse 20 sayı fark geriden gelip maçı kazanan Minnesota aldı. Kirilenko ve Pekoviç'in harika bi 4. çeyrek performansı geçirmesiyle Brooklyn Nets'i deplasmanda geçmesini bildiler. Kirilenko'yu ilk defa NBA'de bu kadar aç izliyorum desem yalan olmaz heralde:)

Oynanan diğer maçlarda Memphis başlarda zorlandığı maçta Utah'ı yendi. Utah'ta Manu Ginobili'nin varisim dediği Hayward çok iyi performans göstermesine rağmen galibiyete yetmedi.

Kings evinde Golden State'yi sorunlu yıldızı Cousins'in performansıyla geçerken, Spurs ise tarihinin en iyi lig başlangıcını yaparak (4-0) İndiana'yı çok rahat bi oyunla geçti.

Son sampiyon Miami ise hücumda tabiri caizse aktığı maçta Phoenixe 124 sayı atarak kazandı. Ray Allen'ın performansı muazzam,sanki kırk yıllık Miami'li gibi oynuyor.

Bu durum Celtics taraftarının hiç hoşuna gitmiyor tabi:)

 

5 Kasım 2012 Pazartesi

Siftah

Geçen seneki playoff maçlarıda dahil tam 15 maçtır kazamayan ve bunun tam 13 tanesini rüya kadrosuyla beceren Lakers sonunda evinde ligin zayıf rakiplerinden Detroit'i yenerek laneti sona erdirdi.
Bu maçtan önce gelen Nash'in yaklaşık 1 ay parkelerden uzak kalacak haberide canları sıkmıştır.
Ama genede Blackmamba bu senede en üst seviyede basketbol oynadığı için çokta arayacaklarını sanmıyorum Nash'i. aralarlar ama çokta sorun olmaz.

Gecenin en flaş galibiyetinide hiç kuşkusuz Josh Smith'ten yoksun çıktığı Oklahama deplasmanına eminimki çeteleye mağlubiyet yazdıkları bi maçı kazanan Atlanta aldı.

Daha bu 4. yazı ama 2. kez çemkirmek istiyorum Sam Presti'ye.. Bu takımın basket zekası en yüksek olan adamını nasıl olurda kontrat sırasında en sona koyarsın. Bu yaptığına popülizm derler adamım. Bi Celtics fanı olarak batıda en sevdiğim takım olan Thunder'ın bu hallerde olması beni üzüyor.En çokta Durant için üzülüyorum..

Sadece Westbrook'ta değil İbaka bile bi tık aşağı düşürdü basketbolunu. 2-3 maçtır Durant'ın aldığı ribaund sayısı İbaka'dan daha fazla.
Kısacası takımdaki o ruh Harden'la beraber uçtuuuu gitti. Thunder'ın bu seneki galibiyet sayısı geçen seneye göre en az bi 10 maç azalacaktır ne yazık ki..

Gecenin diğer maçlarına gelecek olursak.
Magic beni şaşırtmaya devam ediyor. İlk yarısını çift haneli farkla geride kapatan Magic müthiş bi 3.çeyrek geçirerek Phoenix'i sürklase etmeyi başardılar.. Tebrik etmekten başka bişey söylemek zor.

Günün en zorlu maçında ise MSG'de New York Sixers'i konuk etti. Carmelo ve Holiday'in karşılıklı dominant oyunlarını sergilediği maçta maçı daha çok isteyen taraf olan Knicks kazanmasını bildi. Sixerste henüz oyunun 2. dakikasında sakatlanan Jason Richardson geri gelemedi.

Son olarakta Kanadaya geçiyoruz. Raptors Wolwes'i ağırladı evinde, Lowry inanılmaz oyununa devam ediyor. Yanlış takımda doğru bi adam ama yalnız bi adam olmasıda çok büyük bi ihtimal. Keşke playoff yapan bi takımda oynasaydı onu daha üst seviyede izlemek isterdim.
Raptors Love'dan yoksun olan Wolwes'i evinde rahat bi şekilde geçti.

Brandon Roy'ada bi parantez açalım. Onu parkede koşarken görmek bile bi keyif.. Umarım emekliliğin sadece yaşın yüzünden olur Roy..

4 Kasım 2012 Pazar

Hayat Bosh Durma Çoş!

Yazının başlığı ergenius gibi oldu ama dün Miamiyi bundan daha iyi özetleyen bişey olamazdı. Denver karşısında zorlanacaklarını tahmin ediyodum zaten. Çünkü Miami'nin en büyük silahı koşarak oynayıp rakibi bozarken denverında aslında kendi silahını kullanmalarını sağladılar. Yani kendi silahlarıyla vurulmak üzerelerdi ama sahneye Chris Bosh cıktı..40 sayılık bi performansla maçı Miamiye getirdi.
Miami'nin zaafları bu maç kabak gibi ortaya çıktı Manimal lakaplı K.Faried zayıf pota altını kevgire çevirdi. Sezon boyunca Heat'in basını ağrıtacak en büyük sorunda bu ..

Baskent Washingtonda ise maça fırtına gibi giren ancak sonra tökezleyen bi Celtics vardı. Kaptan Paul'un taşın altına elini soktuğu maçta zorlansada kazanmasını bildi ve ilk galibiyetini aldı Yeşiller..
Rondo'nun bu maçtaki şut performansı yazın bol bol şut çalışıyor haberlerinide doğrular nitelikteydi. 2/2 3lük Rondo için lüks sayılacak bi istatistik çünkü..

Texaslı takımlardan Spurs Utah'ı Parker'ın dominant oyunuyla çift haneli farkla geçti. Parker son yıllardaki en etkiliyici performansıyla başladı sezona.. Spurs adına Manu sakatken onun bu kadar sorumluluk alabilmesi ayrıca bi şans.
Bi diğer texas takımı olan Houston ise evinde Portland'a kaybetti. Harden'ın sükseli başlangıcı attığı 24 sayıya rağmen sona ermiş gibi görünüyor,zira kullandığı top sayısı haddinden fazlaydı ve isabetsizdi.Ömer Aşık ligin ribaund canavarı olacağını gösterdi gene bize tam 15 ribaund 4 sayıyla oynadı. Linsanity ise etkisizdi. Portland'ta Lamarcus Aldridge yumruğu masaya vurdu ve galibiyette büyük rol oynadı, diğer bi isim çaylak Lillard ise harika oyununa kaldığı yerden devam etti 20 sayı 9 asistle..

Gecenin diğer maçlarında süprizlerde vardı New Orleans Tekkaş'ın sakat olduğu için oynamadığı maçta Bulls'u geçmesini bildi. Boozer'ın berbat oyunu Chicago'yu epey etkiledi hücumda.
GSW ise Clippers'ı Curry'nin etkili performansıyla geçmesini bildi.

Dallas Bobcats 20li farklara baglarken,kedilerin bu sezonda tat vermeyeceğini,Kemba Walker ve Kidd-gilchrist gibi iki potansiyelli gence rağmen ligi dipte bitireceğinin sinyallerini yolladılar.

Yeni sezonda isim ve şehir değiştiren Brooklyn Nets ise evinde Raptors'u geçmesini bildi,Daha sezon başı olmasından dolayı Deron hazır değildi,yani benim gözüme öyle gözüktü en azından. Lowry'nin müthiş oyunu Raptors'ın yenilmesini engelleyemedi. Brook Lopez ile pota altını iyi kullanan Nets maçı zorda olsa kazandı.
Ersanlı Bucks ise Cavaliersi zorda olsa geçmesini bildi.Ersan geçen seneki Ersanity performansından sonra hayal kırıklığı olarak başladı yeni sezona.. Umarım temsilcimiz toparlar kendini. Cavaliers ise Genç starı Irving'in sırtına binmiş gidebileceği yere kadar gitmeye çalışıyor ama böyle olmaz.. Cavsta bu sezon ligin dibine demir atabilir.

Son olarakta İndiana Sacramentoyu ilk 5indeki tüm oyuncularının çift hanelere ulaştığı maçta 106-98 geçmesini bildi.
Genç savunmacı Paul George 16 sayı 17 ribaund ile maçın en etkiliyici ismi oldu.

Bi cumarteside böyle geldi geçti,Taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başlıyor..

3 Kasım 2012 Cumartesi

Sakallı Harden Paşa!

Bundan sonra hergün o gecenin macları hakkında kısa kısa yorumlar,analizler olduğu yazı dizileriyle selamlıyacağım sizi:) ve o yazıya o geceye damga vurmuş oyuncunun adını vermeyi düşünüyorum tıpkı yukarıdaki gibi:)

James Harden konusunda bi takımın geleceği ile oynamak dedikleri hadiseyi son yılların en başarılı GMlerinden Sam Presti yaptı. Daha zaman verelim oklahamaya felan diyemiyorum çünkü görünen köy kılavuz istemez ( görünen köy uzakta değildir, rahmetli kemal sunalıda bu vesileyle analım:) )
Preseasonsta Westbrook'la nikah tazeledikleri gün aslında Harden'a boş ol boş ol boş ol dendi binevi.
Çünkü caps salary dolmuş taşmıştı. Durant,Westbrook,Ibaka derken Harden'a kapı gösterildi.

Aslında bu yaz Westbrookla değil Harden'la anlasılması gerekiyordu. Çünkü Westbrook son derece oyun zekası kıt ve egoist bir oyuncu.Düşünün Durant gibi elinizde Ligin en savunması imkansız şutörü var ve siz tam 5 dakika ona hiç top vermiyosunuz. Westbrook belki maç kazandırır ama uzun vadede bakarsanız elinizde şampiyonluk göremeyebilirsiniz.

Harden Houston'da özgürlüğüne kavuştu binevi ilk maçtaki muhteşem performansının tesadüf olmadığını ikinci maçta 45 sayı atarak kariyer rekorunu kırıp herkese özellikle Sam Prestiye gösterdi.Daha kafasını çok vuracak taşlara ama artık ok yaydan çıktı tabi:)

Gecenin diğer flaş sonuçlarına gelirsek Celtics TD Garden'da Ersanlı Milwakue'ye kaybetti. Celticste sezon başlangıçları genelde facia olur zaten. Yaşlı oyuncuların geç form tutması sanırım buna etken.. Genede Celtics'i güzel günlerin beklediğini düşünüyorum.
Sandy kasırgası mağduru New York ise Miamî'yi devirerek moral kazandı. Carmelo Anthony'in inanılmaz performansı maçı kopartmaya yetmişte artmış. Tabi sadece Carmelo değil takımın yüzde 52 ile 3lük atmasıda maçı koparan diğer bi etken olmuş.

Lakers ise acıların çocuğu kalıbından hala kurtulabilmiş değil. Berbat geçen bi preseasonstan sonra ligede 3de0 la başladılar.
Tamam takım çok yeni uyum süreci diyoruz ama bu kadarıda gerçekten fazla. Mike Brown inanılmaz derecede yetersiz bi koç.Lakers için PJ efsanesinden sonra böyle bi koçla oynamak tam bi dram olsa gerek.

Diğer maçlara gelecek olursak. Oklahama Portland'ı rahat geçtiğini görüyoruz.Westbrook çaylak Lillard'ın savunma zaafını iyi kullandı maç boyunca, Lillard'ın  hücum performansı gene etkeliyiciydi. Durant biraz eli soğuk başladı lige,faul atışı kaçırdığını pek göremediğim adam dün 2de 0 attı son ceyrekte.. Harden'ın gidişi belki etkilemiştir kim bilir..:)

Rose'suz Bulls ise yoluna devam ediyor. 2. maçında Cavaliers'i baştan sona üstün oynayarak güle oynaya geçtiler. Boozer ,Noah ve Deng'in performansları çok önemli onlar için. Onlar iyiyse Bullsta iyi.

Temsilcilerimize değinirsek Ömer Aşık tam 19 rebaundla kariyer rekorunu kırdı dün gece. Hücumda oldukça etkisiz bi performans sergilemesine ragmen çektiği rebaundlar maçı houstona getiren 2. bi etken oldu Hardenın insan üstü performansından sonra.

Ersan çok etkili değildi, biraz arka planda kaldı ama genelde savunma anlamında iyi işler yaptı. Bu sene daha iyi olacaktır.

Hedo ise lige henüz ısınamayan bi diğer oyuncu, dün vasatın altında kaldı. Enes ise Curbin'in gazabına ugruyor. Süre bulma konusunda epey sıkıntılı..Uzun rotasyonu bu kadar bol olan bi takıma draft olması epey bi şanssızlık..


 

2 Kasım 2012 Cuma

Yeni Sezon Beklentileri

Bu yazıda kim şampiyon olur, kim mvp olur,yılın caylagı ve bu seneye damga vurabilecek oyuncular,takımlar hakkında kendi dilim döndüğünce tahminlerimi paylaşıcam..

Şampiyon Kim Olur?

Miami,Lakers,Spurs,Boston aralarında geçicek yüzük savaşı..

Miamiden başlarsak bu sezona Ray Allen ve Lewis hamleleriyle giriyolar. Guard ve 5 numarada sorun hala devam ediyor ama Nba tarihinin en dominant oyuncularından olan Lebronla o bölgelerdeki açığıda zaman zaman kapatabiliyolar.

Lakersa gelirsek bu sezon şahane bi takım kurdular diyebiliriz. Nash ve Howard'ı takıma Pau ve Kobe'nin yanına katarak çok sükseli bi kadroya imza attılar. Yalnız bu sene onlar için uyum süreci acısı olarak geri dönebilir. Hatta 2 sezon önceki Miami'nin Dallas'a kaybettiği şampiyonluktaki travmayı yaşaması cok olası Lakers'ın..

Spurstan bahsedersek son yıllarda olduğu gibi bu senede konferans liderliğinin en büyük favorisi. Popovich'in normal sezon performansı gerçekten imrenilecek düzeyde. Rotasyon ve takıma oyuncu kazandırma konusunda tek geçerim.Bu sene batıda final oynayacağını düşünüyorum.

Ve Celtics.. Ray Allen'ın ayrılması, Pierce ve Garnett'ın yaşlanması argümanları herkesin dilinde. İnsanlar yaşlılıgı sakatlıkmış gibi lanse ediyolar. Halbuki öyle bişey yok. Uzun zamandır ilk kez bu kadar bolluk içinde bi kadroya sahipler. Benchte Courtney Lee,Terry,Barbosa,Green gibi kaliteli yedekler ve eli yüzü düzgün çaylakları Sullinger,Fab Melo olacak. Pota altında bi başka yarma Milicic'i saymıyorum bile.

Bu sezon saha dışı etkenler baş göstermezse geçen senenin üstüne koyan celtics 18. şampiyonluğuna ulaşabilir.


Oklahamayı neden saymadığımı merak edenler olabilir. Daha 3 gün öncesine kadar Thunder şampiyonluk favorisiydi ama Harden takası onları inanılmaz dönüşü olmayan bi yola soktu.. Thunder uzun vadede sadece sampiyonlugu değil elindeki en büyük parçası Durant'ı bile kaybedebilir.


MVP


Bu ödülün en büyük adayı takımda her istatistikte lider bulunan Lebron James tabii ki. Her ne kadar kişiliğinden nefret etsemde yetenekleride imrenilecek düzeyde.

Benim bi diğer favorim ise Rajon Rondo.
Lebronla beraber bu ligde triple double'a en yakın oyuncu Rondodur. Bu sene takımı oynatma konusunda skor olarakta bol bol katkı verecek Rondo olası bi konferans liderliğinde bu ödülü kimsenin gözünün yaşına bakmadan alabilir..

3. bi ihtimalde Kevin Durant.. Onun yaptıklarından ve yapacaklarından bahsetmeye gerek varmı bilmiyorum ama sırf westbrook'a sabrettiginden dolayı bile bu ödülü alabilir:)

Yılın Çaylağı

Bu sene bu ödülü 2 oyuncudan biri alacak bence. Birisi Anthony Davis yani namıdeğer Tekkaş. Diğeri ise Portland'ın yeni prensi ve guardı Lillard.

Davis hiçbişey yapmasa bile çift haneli bi sayı ribaund ortalamasıyla ligi bitirecektir. Ama bana göre bu ödülü Lillard cebine atacaktır. Çünkü sıfırdan gelip koca bi takımın sorumluluğunu omuzlarına alıp o takımı oynatmak her babayiğidin harcı değildir.

Bu sene lige damgasını vuracak bi oyuncu Lillard inanılmaz bi saha görüşü ve oyun zekasına sahip. Beklentiler gerçekten çok fazla ve oda bunu karşılayacak düzeyde.. Tek temennim umarım Portland'ın sakatlık laneti bu çocuğu vurmaz..

Öncelikle Merhaba :)

Şimdi nerden çıktı bu adam diye sorabilirsiniz kendinize. Aslında amacım sadece can sıkıntısını sevdiğim bi meşguliyetle geçiştirmekti, ama bi yandanda yıllardır şöyle ağız tadıyla izlediğim maçların özetlerini yazsam,analizlerimi,duygularımı düşüncelerimi paylaşsam diye düşünüp hep üşenirdim. Bu kez üşenmekten vazgeçtim,umarım yarıda bırakmam:)

Size Basketbolla nasıl tanıştığımı anlatmak istiyorum bu bölümde.

Sene 99 milenyuma 1 kalmış ben 12 yaşlarında NBA'daki isimleri o zaman internet felan olmadığı için arada bi haberlerin spor servislerinde anca duyabiliyorum.Malone, Kidd, Garnett,Iverson,Kobe,Pippen,Shaq,Duncan isimleri zihnime kazınıyor.Herkes birini unuttum sanırım diye sorabilir,hemen söyliyeyim, Majestelerini saymıyorum çünkü daha ilkokulda herkes kutukolayı ezip kunduraları delercesine top oynarken , ben onu elime alıp Michael Jordan uzaklardan üçlüğü yolladı diye çöp konteynırına fırlatıyodum:)

Avrupa basketbolundada büyük saygı duydugum isimler oldu elbette. Sabonis,Bodiroga en başa yazılması gereken isimler sanırım.Hala oynayan Diamanitidis'ide imrenerek izlerim. Ve bi Fenerbahçeli olarakta Damir Mrsic'in bende apayrı bi yeri vardır.:)

Herneyse NBA'ye geri dönelim.
O zamanlar tabi yaş kemale ermemiş sadece isimler aklımda,takım taraftarlığından uzak. acaba bigün onları izleyebilirmiyim hayalleriyle geçip gidiyor günler.

Yıl 2000

Yılın en iyi çaylak oyuncularından biri sürekli adını duyduğum Paul Pierce bi bar çıkışında hatırlayamadığım kadar çok yerinden bıçaklanıyor. ve 3 hafta sonra tekrar antremanlara baslayarak o sezon 82 maçı kaçırmadan oynuyor.

Bu hikaye gerçekten inanılmaz geliyor bana. Bi oyuncu formasını ve takımını anca bu kadar sevebilir diyorum.

İşte benim Celtics ve Pierce sevgimin miladı bu olaydır. Teknoloji bize yeni imkanlar sundukça takımı daha yakından izleme fırsatım oluyor.

Ben büyüyorum,Celtics hep kötü sezonlar geçiriyor, olsun diyorum bigün o yüzüğü Paul'un parmağındada görücem daha zamanı var diye avutuyorum kendimi. Celticsi kalbime kazıyıp desteklediğimden beri sadece konferans finali görmüştüm.Yenildikçe dahada bağlanıyodum. Derken sene oluyor 2008 Allen ve Garnett ve hala caylak sayılıcak Rondo ile harika bi sezon geçiriyoruz. Ve sonunda ezeli rakip Lakers'a karşı alınan ezici bi şampiyonluk. Dünyalar benim oluyor,sevincimden uyuyamıyorum o gece sabaha kadar. Okulda arkadaşlarım tarafından manyakmısın,delimisin oglum sen seklinde soru kalıplarına maruz bırakılıyorum hep ama umurumda bile olmuyor:) Hem biraz deli olmadan sevemez ki insan:)

İşte o günden bugüne gelene kadar içimdeki sevgi hep dahada arttı. Ve bigün yıllardan 2012 aylardan ekim günlerden Cuma. İlk sevgilimle bulustuğumdaki halimden tam 10 kat daha heyecanlıyım. Tam 2 ay önceden bilet almışım Celtics-Fenerbahçe maçına..

Benim için inanılması güç bi olaydı bu. Çünkü benim izlemek için herşeyimi verebileceğim 2 maç vardı bu dünyada Lakers-Celtics ve Fenerbahce-Celticsti.

Salona o cuma trafiği ve berbat sıcaga ragmen ulaşabilmiştim. Hayranı olduğum Paul Pierce 20-30 metre önümde şut atıyordu.

Hayatımda mutlu olduğum anlar toplistine tepeden bi giriş yaptı o gün.

Daha mutlu olamam belki. Yada vazgectim son bi barutla eğer bu sene şampiyon olursa Celtics belki dahada mutlu olabilirim :)