30 Temmuz 2020 Perşembe

31/07

Nola @ Utah

Ligi askıya aldıran adamın maçıyla başlayacağız tekrar NBA'ye. Gobert'ın yaptığı umarsızlık takım arkadaşlarını çok sinirlendirdi ve takımın süperstar adayı Donovan Mitchell ile arası açıldı. Muhtemelen bir sonraki sezon Gobert'tan vazgeçebilirler. Her neyse biz maça dönelim. Bu söylediğim gerilimden dolayı Utah'ın olumlu bir etki alamayacağı kesin. Üstelik Utah bu sene kağıt üzerinde görüldüğü kadar sahaya yansıtamadı da potansiyelini. Böyle bir gerilimle beraber bir de takımın en önemli skorerlerinden Bojan'ı da kaybettiler. Ingles desen zaten pandemi yüzünden ülkeyi terk etmeye bile hazır. Haliyle Utah'ta işler çok karışık. 

Öte yandan Nola'da işler tam tersi yolunda gidiyor. Playoff yarışında Zion'un dönüşü ve takımda eksik olmaması gün geçtikçe yarattıkları harmoni ile sahada çok daha fazlasını yapmayı vadeden bir yapı haline geldiler. Bugün kazanmaya daha çok ihtiyacı olan ve bunu gerçekten yapabilecek olan taraf olduklarını düşünüyorum.

Ayrıca Ingles'in bugün kendisine açılan baremin altında kalmasını bekliyorum. Sezonun kalanında kendisini sahaya verecek mental gücü geçen haftaki preseasons maçlarında pek göremedim.

Ingles 10.5 sayı under @1.85
Nola ML @1.69


Clippers @ Lakers

Pandeminin en çok etkileyeceği takımlardan biri bence Lakers olacak. Covid 19 öncesinde günden güne performansı artan ancak buna rağmen hala tam olarak güven veremeyen ve hep bir eksiklik hissettiren Lakers'ın Covid19 sonrası sahaya verecekleri soru işareti. Lebron ve Davis'ten çok bu oyuncular dışında alacakları katkıyı gerçekten çok merak ediyorum. Preseason maçlarında iyi maçlar çıkaran Kuzma dışına güvenilir bir opsiyonları yok. 
Clippers'ta ise düzen dışı basketbol oynayan bir takım olmanın meyvelerini bu süreçte daha iyi toplayabilir. Onlarda da eksikler var ancak sağlıklı bir George ve Kawhi'ya sahipler. Geniş ve kalburüstü rotasyonları ile Lakers'tan üstünler. Bu üstünlüğü bugün sahaya yansıtacaklardır.

Clippers ML 2.60

27 Ocak 2020 Pazartesi

Mamba Out.

İnsanın varoluş amacı, hayatının anlamı kendini aramak,kendini bulmak temelindedir. Bir de bunlara ilham veren hikayeler vardır. İnsan tüm bu hikayeleri okur ya da tanık olur. Bu hikayeler,anlar insanın karakterinde büyük bir odak noktası olarak kalır. Hikayelerin içindeki karakterlerin kişilikleri genelde bu bağlamda çok örnek alınmaz ama mücadeleleri,başardıkları, yaptıkları işe duydukları tutku bunlar çok önemli şeyler olarak kalır.

İşte Kobe Bryant bunlardan biriydi. Nasıl ki Dostoyevski büyük bir yazardır ama sorunlu bir insandır.Kobe'nin de tecavüz skandalından beri pek sevilecek yanı kalmamıştır insan olarak. Fakat sportif bir karakter olarak baktığınızda gerçek bir ikondur. Tüm kariyeri boyunca bizi ekran başında kitleyen o doyumsuz anların baş aktörlerinden biri dün korkunç bir şekilde can verdi. Üstelik üzerinde titrediği biricik kızı Gigi ile birlikte.
Kobe Bryant'ın katıldığı bir televizyon programında hayranlarının ona senin neden bir oğlun yok, senin bir oğlun olmalıydı ve yeteneklerini onda yaşatmalıydın şeklinde sitemlerine o, -hayır benim bir kızım var ve ben onda yaşayacağım diye  cevap verdiğini anlatıyordu. Kızı ile çalıştıklarının videoları sık sık düşüyordu birlikte kenarda maç izlerken ona bilgelikle anlattığı o anlar biz maç izlerken küçük,sıcak anılar olarak kalıyordu.

Kobe'nin etki altına aldığı zümre inanılmaz genişti. Onunla beraber büyüyen jenerasyonun sadece basketbola ilgi duyduğunu sanmıyorum, çoğu insana tutkusuyla da ışık oldu, yaptığı işe çenesini çıkartarak, tırnaklarıyla kazıyarak kendisini adayarak başarmak gibi.
Aslında tüm bu satırları yazarken biraz kendime de şaşırıyorum doğrusu. Çünkü ben koyu bir Celtics taraftarıyım. Kariyeri boyunca Kobe'nin hep karşısında oldum,hep rakibini destekledim. Kaybettiğinde sevindim,kazandığında sinirlendim. Ama bir şeyi asla yapmadım. Saygısızlık. O bunu hiç hak etmedi çünkü, rakiplerine hep büyük bir saygı duydu. Yaklaşık 15 yıldır NBAyi takip ediyorum bunun son 10 yılı gece maçlara kalkmalı bir takip haline geldi. Gecenin 4ünde bir kış günü Lakers-Celtics maçına uyanmak çoğu kişiye göre delilik ama işte bu bir tutku aslında. Bu tutku bize sahadaki böyle ikon oyunculardan bulaşan bir şey.

Dünya bir tiyatro sahnesi, çoğumuz seyircide olsak her an o sahnenin bir parçası olabilecek bir kıvılcımı arıyoruz aslında. Ve bu insanlar bize bu kıvılcımı nasıl yakalayabileceğimizi gösteren isimler oluyor. Ben Dostoyevski sayesinde büyük bir yazar olmak istiyorum örneğin, bir başkası Tesla sayesinde büyük bir bilim insanı olmak istiyor, gene bir başkası Kobe sayesinde çok büyük bir sporcu olmak. Başlangıç noktaları, ilham perileri bunlar insanın hayatında, kendi varoluş sebebini bulmasında büyük ana etkenler. Kobe'de bunlardan, hatta  en önemli figürlerden oldu. Tüm dünyanın yasa boğulması da bu yüzden

Trajedinin boyutunu arttıran en önemli sebeplerden biri de kızı Gigi'nin aynı olayda hayatını kaybetmesi oldu. Baba-kız yepyeni bir hikaye yaratabilir ve tüm dünyaya bunu izletebilirlerdi. Yarım kalan bir hikaye daha, fazlasıyla kalp kırıcı.

Tüm hatıralar için teşekkürler mamba. #RIP